Gerçeği söyleyecek biri aranıyor!

Gerçeği söyleyecek biri aranıyor!

  • Müşteriye ihtiyacı olan sevkiyatı yarın yapamayacağını, ancak …. tarihinde yapılabileceğini
  • Tedarikçiye ödemesini bugün değil ama …. gününde yapılabileceğini
  • Tırın varışının beklenen tarihte değil, …. tarihinde olacağını
  • Gelen bir talebe şartlar uygun olmadığı ya da başka herhangi bir sebeple olumlu dönüş yapamayacağını

Çoğunlukla bunları karşı tarafa söyleyen kişi olmayı kimse istemiyor. Oysa ortada karşılıklı yapılan bir iş varsa en önemli şey, kişilerin birbirine karşı dürüst olması ve güvenmesi değil midir?

Kariyerimde sürekli iyileştirme alanında çalışmaya başlamadan önce lojistikte çalışıyordum. Tedarikçilerden malzeme alımı ile başlayan süreç, müşteriye ürünün teslimine kadar takibimdeydi. Bu nedenle ürünlerimizi taşıyan tırların günlük takibini yapmak, oluşan problemlerle her gün boğuşmak gerekiyordu.
Çok iyi iletişim kurduğum bir müşteri vardı, Matthias. Tır varışı ile ilgili bir sorun olacaksa, zamanında bilgi verirsem;

  • Üretim hattındaki ürünü değiştirirdi.
  • Ürünün gerçekten gerekli olduğu zamana yetişebilmesi için gerçek terminlerle acil sevkiyat planı yapardık.
  • Hem bizim hem onun firması için kazan-kazan ilişkisini yönetebilirdik.

Gerçeği söyleyecek biri olursa ne olur

Bütün bunları doğru yönetebilmek için ise sürecin içindeki tüm paydaşların birbirine güvenmesi, doğru bilgiyi doğru zamanda vermesi önemli. Barsan Global Logistics firmasında Erkan Bey ile de böyle bir iletişimimiz olduğunu düşünüyorum. O zamana kadar birçok nakliye firması ve birçok müşteri temsilcisi ile görüştüm. Erkan Bey’in farkını size anlatayım.
Tır için tahmini varış zamanı için her sabah güncelleme yapar. Belirlenen varış zamanı ile yeni durum arasında bir fark varsa bunu mutlaka söylerdi. Örneğin 28 Haziran’da varması gereken bir tır var, tırın seyrine ya da şoförden aldık bilgiye göre varışın 29 Haziran’a kalma ihtimali varsa Erkan Bey bu bilgiyi size verir, kendisine saklamaz. Bu aldığım bilgi ile ben de müşteri ile görüşüp yapabileceklerimizi gözden geçirirdim. 

Doğru bilgiyi doğru zamanda vermek, birlikte iş yaptığımız insanların işini kolaylaştırır. Bunun yanında bizimle iş yapmaktan da keyif alırlar.

Tabi ki benim de sorun yaşadığım, bırakın doğru bilgiyi hiç bilgi alamadığım durumlar oldu, oluyor. Ama doğru olanı bilerek, bunları çoğaltmak için uğraşıyoruz. Ürünü doğru zamanda, doğru kalitede ve doğru adette müşteriye ulaştırmak görevimiz. Hizmeti, bilgiyi de doğru zamanda, doğru kalitede (Doğru ve güvenilir bilgi) ve gerektiği miktarda müşterimize, iş yaptığımız tüm paydaşlarımıza ulaştırmak hepimizin görevi.

Belirsizliklerin yok edilmesi veya an azından azaltılması hem mutlu ve kaliteli bir yaşam hem de karlı, sürdürülebilir şirket gelişimi için önemli. 

Bilgi akışını doğru yönetmenin yanında sürekli iyileştirmede akışın öneminden ve gelişiminden bahsettiğimiz şu yazıya da göz atmak istersen:

Sürekli İyileştirme – Akış

Gerçeği söyleyecek biri aranıyor
Gerçeği söyleyecek biri aranıyor

Neden gerçeği söylemiyoruz?

Bilgi paylaşmadan iş yapmaya çalışanlar, genellikle kötü haberi vermeyi çekindikleri için bilgiyi paylaşmıyorlar.

  • Bağırıp çağıran yöneticilere kötü haber vermek zor.
  • Aksaklık bildirildiğinde sizden bir daha mal almayız, bunu da beceremiyorsunuz diye aşağılamaya meyilli müşteriye, ürünü göndermeden kötü haber vermek zor.
  • Bu ürünü şu tarihe yetiştirmezsen almam diyen müşteriye “hayır” diyip gerçek termin tarihini söylemek zor.
  • Doğru pozizyonda doğru şartlarda çalışmadığını düşünen insanlarla herhangi bir problem konusunda iletişim kurmak zor. 

Bu nedenlerle gerçeği söyleyecek biri aranıyor ama bulunamıyor.

Kötü haberi paylaştığımızda bile hala ilişkide bulunduğumuz kişilerin işlerini kolaylaştırdığımızı ve aramızdaki güven ilişkisini güçlendirdiğimizi düşünüyorum.

Siz ne dersiniz? Sizin bilgi almakla ilgili deneyimleriniz nasıl?

Bizi diğer sosyal medya hesaplarından takip etmek isterseniz:

Instagram : https://www.instagram.com/yalindunya_yeniden/

Youtube: https://www.youtube.com/YalinDunya

Bir Cevap Yazın